Ana içeriğe atla

ÇORBALARA UN KOYMAYIN





Hem zayıflama diyetlerinde hem de normal beslenmemizde çorbaların yeri büyüktür. Sıvı desteği, lif kaynağı, tok tutma aracı, atıştırma alternatifi olarak çorbaları diyetlerde sıklıkla kullanırım. Ancak bazı durumlarda özelikle tercih ettiğimiz çorbalar işimizi zorlaştırabiliyor. Lezzetli olsun diye yaptığınız küçük müdahaleler çorbaların kalori değerlerini oldukça artırabiliyor. 
Çorbaları hem sağlıklı, bol lifli hem de düşük kalorili yapmanın püf noktalarını şu şekilde özetleyebilirim;

·         İlk iş olarak çorbalarınızın içine un koymaktan vazgeçin. İçine koyacağınız un dışındaki farklı besinlerle de çorbalarınıza kıvam verebilirsiniz. Mercimek çorbası, domates çorbası, sebze çorbası, yoğurt çorbası, et suyu çorbası gibi birçok çorbaya kıvam artırsın  diye un yerine  YULAF KEPEĞİ ekleyin. Çorbanızı yapmaya başladığınızda 1-2 kaşık yağ ve üzerine 2 tepeleme kaşık yulaf kepeği koyun. Biraz kavurun. Üzerine ek malzemelerini koyarak pişirin. Bu sayede unlu bir çorba kadar kıvamlı çorba elde edeceksiniz. Fakat içinde un kullanmamış olacaksınız. Yulaf kepeğinin yerine BUĞDAY RUŞEYMİ veya KETEN TOHUMU  UNU da kullanabilirsiniz. Bu sayede hem çok daha faydalı, bol lifli hem de düşük kalorili çorbalar yapabiliriz.
·         Çorbalarınızın içinde mutlaka posa olsun. Yani su gibi çorbalar değil, daha sebzeli, tahıllı çorbalar yapabilirsiniz. Örneğin domates çorbasını yaparken salça yerine domatesin kendisini kullanabilirsiniz. Eğer tane tane ağzınıza gelmesini istemiyorsanız blender veya rondo kullanabilirsiniz. Benim kendi mutfağımda da sıklıkla yaptığım domates çorbam şu şekilde;

MALZEMELER
1 büyük domates
1 adet çarliston biber
1 adet yeşil soğanın kök kısmı,
3-4 dal maydanoz
2 kaşık yulaf kepeği veya buğday ruşeymi
2-3 kaşık bulgur veya aşurelik yarma buğday
1-2 kaşık zeytinyağı ve tereyağı
Çay bardağı kadar süt

YAPILIŞI
 Domates, biber, soğan ve  maydanozu yıkadıktan sonra hiçbir işlem yapmadan(domatesi soymadan) rondoda iyice öğütün. Püre kıvamına getirin.  Tencerede yağ ile yulaf kepeğini biraz kavurun. Üzerine rondodaki püreyi dökün. Kısık ateşte üzerine su eklemeden biraz pişirin. Ardından üzerine 2-3  bardak kadar kaynar su ilave edin. Buğdayları atın. Kaynamaya bırakın. Buğdaylar pişmek üzereyken altı kısık olan tencereye sütü ekleyin. Pişirin. Altını kapattıktan sonra tuzunu ve isteğinize bağlı baharatınızı ekleyin. Yaklaşık 3-4 kişilik olan düşük kalorili, bol lifli, besin değeri yüksek olan çorbanızı afiyetle için.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...