Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TATİL KİLOLARINI 1 HAFTADA VEREBİLİRSİNİZ

Tatil sezonundayız. 2-3 günlük ufak kaçak tatiller, bayram tatili, yıllık izin tatilleri üst üste gelip tatilde kilo alanlardansanız bu yazı sizin için. Tatil kilolarınızdan 1 hafta içinde kurtulabilirsiniz. Hem de fazla çaba harcamadan. Nasıl mı? Tatil döneminde normal beslenme düzenimizin dışına çıkarız. Daha bol ve sık beslenme, yemek üzerine tatlı ve meyve tüketimi, yağlı ve kalorili besinler, dondurma ve şekerli içecekler kilomuzu sabit tutmamızı zorlaştırır. Tatilden döndüğümüzde 2-3 kg gibi bir fark oluşabilir. Alınan bu kiloyu hemen kaybetmeye çalışırsak çok daha az enerji sarf ederek kilomuzu verebiliriz. Unutmayın, kilo ne kadar uzun süre üzerimizde durur ise vermesi o kadar zorlaşır. Hızlı gelen kilo hızlı gider. Tatil dönüşü eski kilonuza geri dönmek için dikkat edebileceğiniz birkaç püf noktası paylaşalım; ·          Tatilden döndükten sonraki 1 hafta sıvı tüketiminizi artırın. Tuz tüketiminizi azaltın. Maden suyu, light kola gibi iç...

EVLİLİK KİLO ALDIRIYOR

  Hayatımızda kilo sorunu yaşayabileceğimiz riskli bazı dönüm noktalarımız oluyor. Çoğu kişinin kilo sorunu çocukluktan çıkış yaşlarında, ortalama 18’li yaşlarda başlıyor. Dışarıda yemek yemenin artması, daha hareketsiz günlerin geçmesi, spor yapılmaması ve yüksek enerjili besinlerin ve alkolün tüketilmesi kilo sorunlarını oluşturuyor. Ancak riskli dönemler sadece bununla bitmiyor. ·          Kadınlar açısından konuştuğumuzda gebelik ve gebelik sonrası dönem kilo sorunu yaşanması için yine riskli dönemlerden biridir. Çoğu anne gebelik kilolarından kurtulur ancak emzirme sürecinde aldığı kilolarından kurtulamaz. Yürüttüğüm zayıflama programlarında yoğunlukla çalıştığım hasta grubu emziklilik sürecinde aldığı kiloları veremeyen annelerden oluşuyor. ·          Bir diğer riskli grup ise yeni evlenmiş   çiftler. “Evlilik Kilosu” olarak literatüre geçmiş bir tanım bile vardır. Çoğu evlenen çift evlilikl...

HAFTADA 150 DAKİKA YÜRÜYÜN

  Spor yapmak veya hareketli olmak aslında bir yaşam tarzıdır. Herkesin kolaylıkla yapabileceği sokak yürüyüşleri için bile tonla bahane üretebiliyoruz. Ancak bahaneler size sağlığınızı geri vermiyor. Sağlığınız bir kere bozuldu mu geri döndürmek oldukça zor olabiliyor. Dolayısı ile yapmamız gereken en başta işi ciddiye almak. Çok hareketsisiz. Bütün gün oturuyoruz, yemek yiyip oturuyoruz, çalışıp oturuyoruz,, hafta sonu dinlenmek için oturuyoruz. Kısacası hareket etmemek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Halbuki haftalık olarak yapmamız gereken belli bir miktar yürüyüş veya egzersiz olmalı. Son zamanlarda üzerinde en çok durulan ve çok net olarak söylenen bir şey var. Haftada ortalama 150 dk tempolu yürümeliyiz! Bunu isterseniz 2 günde 75’er dk. İsterseniz de 5 günde 30’ar dk şeklinde programlayabilirsiniz. Yürüyüşünüzün temposu da önemlidir. Önerimiz şu şekilde: yürüyüş yaparken yanınızdaki arkadaşınız ile sohbet edebilirsiniz. Ancak şarkı mırıldanmaya başladığınızda nef...

ŞEKERSİZ TATLILAR YAPMAYI DENEYİN

Şekerli tada karşı düşkünlüğümüz daha annemizin karnındayken başlar. Hamile anneler tatlı bir şeyler yediğinde karnındaki bebek daha fazla yutkunmaya, sıvıya geçen şeker tadını daha fazla almaya çalışır. Doğduğumuzda tatlıyı reddetmeyiz. Yavaş yavaş tatlıya karşı bağımlılığımız artar. Sonra bir bakmışız tatlısız yapamaz olmuşuz. Sofra şekeri vücudumuz tarafından ihtiyaç duyulmayan boş enerji kaynağı bir maddedir. Ona karşı duyulan istek tamamen alışkanlıktandır. Oldukça sağlıksızdır ve ne kadar az tüketilirse o kadar iyidir. Ama bazen maalesef ki şekeri hayatımızdan çıkarmak sanıldığı kadar kolay olmaz. Canımız aş erircesine şeker çeker. Bende böyle durumlarda tatlı krizimizi atlatacak masum alternatiflerin tüketilmesi taraftarıyım. ·          Şeker yerine kuru meyveler, tarçın, biraz bal veya pekmez kullanılabilir. ·          Un tercihinizi her daim tam buğday unu veya yulaf unu, yulaf kepeği, kepekli un g...