Ana içeriğe atla

5+2+1 KURALI





Dünya üzerinde kilo sorununun gittikçe arttığı ve bu konu ile ilgili yetkili kişilerin önlemler almaya çalıştığını biliyoruz. Buna Türkiye’de Sağlık Bakanlığı da elinden geldiğince destek olmaya çalışıyor. Kamu spotları hazırlıyor. İnsanları daha düzenli beslenmeye ve hareketli olmaya davet ediyor.  Bir yandan da biz beslenme uzmanları her gün insanları bilinçlendirmeye var gücümüzle devam ediyoruz.  

Son zamanlarda odamın kapısını çalan çocuk yaştaki danışan sayım gittikçe artıyor. 15 yaş altında ve ciddi kilo sorunu yaşayan, daha önce başka diyetisyen arkadaşlarıma da gitmiş fakat uzun dönem sürdürülemeden yarıda kalmış programları olan bir sürü çocuk danışan. Hata nerde? Bu çocuklar neden başarılı bir program yürütemiyor ve neden kilo alıyor?  Sanırım sorun yeterince konunun karşı tarafa anlatılamaması. 

Çocuklar yetişkinler gibi 1 adet diyet listesine bağlı kalıp haftalarca aynı özveri ile bu programı yürütemezler, sırası gelir yetişkin insanlar bile diyet yaparken sıkılır, kaçamak yapar, kilo verme hızları yavaşlar. Peki 10 yaşında veya 15 yaşında birisinden bu kadar iradeli olup 1 adet listeyi takip edebilmesini nasıl bekleyebiliriz ki. Peki bu sorunu nasıl çözmeli?
Aslında biraz onların dilinden konuşmak gerekiyor. Çocuk gibi düşünmek, çocukça cümleler kurmak gerekiyor.  Koca adam cümleleri kurmak hiçbir işe yaramıyor. Aksine karşınızda gözleri dolan bir çocuk yaratıyor. 

Anne babaların çocuklarına sağlıklı yaşamı anlatmanın en kolay yolu;  5 + 2 + 1 kuralı. 

5 = Her gün 1 elin parmakları kadar sebze ve meyve yiyelim.  Bunu gece dişlerini fırçalamadan yatağa gitmeyelim kuralı gibi çocuklara öğretebiliriz. 

2= 1 gün içinde 2 saatten fazla televizyon ve bilgisayarda vakit geçirmeyelim.  İstediğimizi izleyebiliriz. Ama toplam süre 2 saat. 

1= Her gün mutlaka 1 saat dışarıda oyun oynayalım. Bu oyun yaş gruplarına göre tabi ki değişir. Bisiklet, top, ip, salıncak, park, yüzme, yürüyüş artık aklınıza ne geliyorsa. 

Sadece bu kuralı bile çocuklara ve ebeveynlere öğretmek işin yarısından çoğunu çözmemizi sağlıyor.

Çocukları özgür bırakmak ve bazı konuları onlara öğretip bu konularda sorumluluk almalarını beklemek oldukça sağlıklı olacaktır. Neyi niçin yapması gerektiğini anlatmak, bıkmadan her sorusuna cevap vermek, sağlıklı yaşayabilmesi için onlara yol göstermek yapabileceğimiz en doğru şeydir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...