Ana içeriğe atla

MANKEN GİBİ OLMAK









Meslek hayatıma başladığımdan beri 52kg olup 50kg’a düşmek isteyenler veya 50kg olup 48 kg ‘a düşmek isteyenler kapımı o kadar çok çaldı ki. İsteklerini sorunca ise cevap hep aynı: Manken gibi olmak.  Aslında evet bu insanın kendisine özsaygısı ile ilgilidir. Ancak takıntılı olmak ile özsaygılı olmak arasında çok ince bir çizgi var. İyi görünmek, sağlıklı kalmak, manken gibi olmak isterken işi takıntı boyutuna taşıyanları da çok gördüm. Peki nedir sağlıklı olan? Manken gibi olmak sağlıklı mıdır?

Bir kere konuya başlamadan önce yaş gibi bir faktörün olduğunu ve yaşın kilo konusunda son derece önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. 18-20 yaşlarındaki bir genç kızın vücudunun kaldırabileceği kiloları 35-40 yaşındaki birisinin vücudunun kaldıramayacağını insanların biliyor ve anlıyor olması çok önemli. Bu işi takıntı haline getirip olunması gereken kilonun çok altında kalmak istemenin takıntı olduğu ise aşikardır. Ben de bir beslenme uzmanı ve diyetisyen olarak bıkmadan usanmadan bunu hastalarıma anlatmaya çalışıyorum. 

Her kişinin vücudu, doğası farklıdır. Kiminde 10 kg kemik bulunurken kiminde 15kg kemik bulunabiliyor. Kimisi kaslı bir yapıya sahipken kimisinin kas kütlesi çok az, yağ kütlesi ise fazla olabiliyor. Öncelikle vücudunuzun nasıl olduğunu saptamalısınız. Kaslı mı, ince yapılı mı, kalın kemikli mi, yağlı mı? Bu tespiti yapamıyorsanız bu konuda bir diyetisyene başvurabiliriniz.  
Ardından kan tahlillerinizi yaptırmalısınız. Özellikle şeker, son üç aylık şeker ortalaması,kolesterol, tansiyon, karaciğer yağları, vitamin değerleri ve kan durumunuzu tespit etmelisiniz. Bunlardan herhangi birinde aksilik var ise beslenme programınızı buna göre belirlemelisiniz.

Kilo vermek istediğinizde eğer kilonuz çok fazla değilse, sadece 4-5 kg ve altında kilo sorununuz var ise diyet yapmaktansa nasıl beslenmeniz gerektiğini öğrenip, biraz hareketlenmeye çalışmanız daha sağlıklı ve mantıklı olacaktır. Çünkü vücut 2-3 kg’lık kilo kayıplarını, (özellikle bu kilo 55kg’dan 52 kg’a veya uzun boylu biri için 60 kg’dan 58kg inmek gibi küçük bir hedef ise),  yağdan ziyade kasını kaybederek verme eğilimindedir. Özellikle dengesiz bir beslenme düzeniniz de varsa kas kaybı kaçınılmazdır. 

Belli bir rakamın altında kalma konusunda inat eden kişilerin ise yani manken gibi olmak arzusunda olanların ise mutlaka spor yaparak vücutlarını, kaslarını kuvvetlendirmeleri, ayrıca vitamin ve mineral suplemanları, omega-3 gibi bağışıklık sistemini kuvvetlendirici takviyeleri kullanmaları önerimdir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...