Ana içeriğe atla

KİLOLU HAMİLELERİN DİKKATİNE




Hamilelik eminim ki her kadının en güzel anıları ile hatırlamak istediği eşsiz bir süreçtir. Bu mucizevi sürecin sğlıklı ve huzurlu seyretmesi için size büyük görevler düşüyor. Özellikle kilo sorunu olarak hamile kadın tombul bir anne adayı iseniz dikkat! Bu sürecin sizi üzmemesi için, geri dönüp baktığınızda keyifli bir hamilelik dönemi hatırlamak istediğiniz için bazı önemi konulara dikkat etmelisiniz. İsterseniz beslenmeniz  hakkında bilgi vermeden önce kilolu hamileliğin risklerinden ve dikkat etmezseniz ne gibi sorunlar ile karşılaşabileceğinizden kısaca bahsedeyim.
Kilolu hamileler üzerinde bir çok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların çoğunda  anne adayları normal kilo ile hamile kalan anne adayları ile karşılaştırılmış, ne gibi sorunları daha sık yaşadıkları incelenmiştir.  Taradığım birçok makalede, araştırmada en çok dikkatimi çeken konu gebelik sürecinin kilolu hamilelerde daha konforsuz geçmesidir. Özellikle gebeliğin ilerleyen aylarında sıklıkla karşılaşılan ödem sorunu, tansiyonun yükselmesi, şekerin yükselmesi, buna bağlı olarak hantallaşma ve hareketlerin kısıtlanması, karnımızdaki bebeğin normal haftasından önde seyretmesi, bebeğin hızlı kilo artışı ve normal doğum eylemini gerçekleştirmede ki güçlükler kilolu hamileler için en büyük risklerdir. Tabi ki tansiyon ve şeker dengesi bozulmuş bir gebenin bebeğinde de meydana gelen normal dışı gelişmeler kilolu hamilelerde daha sık karşımıza çıkıyor. 

16 bin hamile üzerinde yapılmış bir çalışmada obez gebelerin gebelik şekerine yakalanma riski normal kiloda olanlara göre daha fazla bulunmuştur. 

6 bin hamile üzerinde yapılan başka bir çalışmada ise obez gebelerde yüksek tansiyon görülme riski %35,8 iken normal ağırlıktaki gebelerde %9,8’dir. Görüldüğü gibi aralarında oldukça anlamı bir fark vardır. Yine aynı çalışmada obez annelerin bebeklerinin 4kg üstünde bebek doğurma riski %6,3 iken normal kilodaki anne adaylarında bu oran %1,7’dir. Yani magrozomik bebek dediğimiz aşırı kilolu bebek doğurma riski kilolu anne adaylarında yüksektir. 

PEKİ NE YAPILMALI? 

Tabi ki bu durumu kabullenip kenara çekilmek en kolayı ama olması gereken bu değil. Kilo sorunu yaşamanız sizin kaderiniz değil. Dünyaya bir bebek getireceksiniz ve eşsiz bir dönem yaşayacaksınız. Gebeliğinizin sağlıklı geçmesi ve bebeğinize sağlıkla kavuşabilmeniz için kilo alışlarınızı kontrol altında tutmalısınız. Aşağıda paylaştığım tablo Amerikan Tıp Enstütüsünün 2009 yılında paylaştığı bir tablodur. Hamilelik süresince nasıl kilo artışınızın olması gerektiğini göstermektedir. 

Gebelik öncesi BKI
BKI( kg/ m²)*
Gebeli k boyunca toplam kilo alımı (kg)
2. ve 3. Trimesterlarda kilo alım hızı **
(g/hafta)
Düşük kilolu
< 18,5
12,7 -18,1
450 – 590
Normal
18,5 – 24,9
11,3-15,9
360 – 450
Fazla kilolu
25,0 – 29,9
6,8 – 11,3
220 – 320
Obez
≥ 30
5,0 – 9,1
180 – 270

*BKI: beden kitle indeksi:  kilonuzu boyunuzun metre cinsinden karesine bölümü. Örneğin 80kg ağırlığında ve 165cm uzunluğunda iseniz; 80 / 1.65² = 29,4 fazla kilolu bölümündesiniz.
**gebelik toplamda 3 trimesterdan oluşur. İlk üç aya 1. Trimester,  2. üç aya 2. Trimester, 3. üç aya 3.trimester denir. Yani gebeliğinizin 4. Ayında iseniz 2. Trimesterda 8. Ayında iseniz 3.trimesterdasınızdır. 

BU TABLO İLE İLGİLİ SORULARINIZI BANA YORUM KISMINDAN SORABİLİRSİNİZ.

KİLOLU HAMİLE KALDIYSAK NASIL BESLENMELİYİZ ?

Yapılan en büyük hata gebe kaldığımızı öğrendiğimiz andan itibaren kendimize prenses gibi bakmaya başlamamızdır. Evet hamileyiz ve karnımızda bir can taşıyoruz. Tabi ki düzgün beslenmeliyiz. Ancak unutmayın ki karnınızda daha mercimek tanesi kadar olan canlının sizin bol besin tüketmenize hiç mi hiç ihtiyacı yok.  Hatta kilolu hamile kaldıysanız ilk 3 ay 3-5 kg verebilirsiniz bile. Gün içinde 1200 kkal besin tüketmeniz yeterlidir. Yani  zayıflama diyeti gibi beslenmeniz bile 1. Trimester için uygundur. İlk 3 ayda kilo artışının maksimum 2kg’da kalması tavsiye edilir. 

İlerleyen aylarda ortalama 1500-1900kkal arasında her ay 100kkal artırarak ilerlemeniz yeterlidir. Size gebeliğinizin ilerleyen aylarında tüketmeniz gereken besin miktarlarını anlatan bir tablo anlatarak yazımızı bitirelim. 

1.trimester
2. ve 3. Trimester
1 yumurta
1 yumurta
2 bardak süt ürünü
3 bardak süt ürünü (yoğurt da olabilir)
1 dilim peynir
1 dilim peynir
60g yani 2 köfte kadar et ürünü
100g yani 3 köfte kadar et ürünü
3-4 dilim ekmek ürünü *
4-6 dilim ekmek ürünü
1 tabak sebze veya salata
1 tabak sebze veya salata
1-2 porsiyon meyve
2-3 porsiyon meyve
2 ceviz veya 10 badem veya 10 fındık
2 ceviz veya 10 badem veya 10 fındık

*Ekmek yerine geçenler, makarna, pilav, patates, çorba, simit, börek gibi unlu mamullerdir.
Gebeliğiniz boyunca şekerli besinlere ihtiyacınız yoktur. Sadece keyif vermesi amacı ile ihtiyaç duyduğunuzda hatfada1 defa az porsiyonda tüketebilirsiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...