Ana içeriğe atla

BRÜKSEL LAHANASINI NE KADAR TANIYORSUNUZ?




Son yıllarda farklı isimlerde bir çok yeni sebze meyve görür olduk. Önceden sadece belli marketlerin raflarında ufacık bir poşetin içinde oldukça pahalı olan sebzeler ve meyveler şu anda her hafta evinizin arkasında kurulan pazarda kilo kilo serili şekilde önünüze çıkıyor. Ben eskiden beri hafatlık pazarları severim ve pazarlarda gezerim. Mesleğim dolayısı ile pazarda çıkmış sebze meyvelere bir göz atarım. En bol ne var? Hangisi ucuz hangisi daha pahalı? Boyutları ne kadar? Çeşitleri nasıl? Hepsine göz gezdirmeye çalışırım. Bu hem çok keyifli hem de diyet yazarken işimi çok kolaylaştırıyor. Yalnız bu yazıda özellikle Brüksel lahanasından bahsetmek istiyorum. Birkaç yıl önce markette minik kaplarda olan Brüksel lahanası şimdilerde pazarlarda sere serpe satılıyor. Türkiye bu lahana türü ile fazlaca haşır neşir oldu bile. Sanırım bu sebzeyi şuanda bilmeyen yoktur. 

Brüksel lahanası turpgiller familyasındandır. Büyük lahanada olduğu gibi kükürt içeriği oldukça yüksek bir sebze. Yani pişerken kokar ve fazla miktarda tüketildiğinde gaz yapar. Potasyum oranı yüksek bir sebzedir. Bu sebeple tansiyon hastaları rahatlıkla tüketebilir. Tansiyonu düşürmeye yardımcıdır. 

Brüksel lahanası folik asiti en çok içeren sebzedir. Folik asit ise özellikle hamilelikte son derece öenmli bir vitamindir. Bebeğin sinir sistemi gelişimi için ve omuriliğinin düzgünce kapanabilmesi için folik asit gereklidir. Dolayısı ile hamilelerin haftada 1 defa Brüksel lahanası yemelerini tavsiye ediyorum. 

Brüksel lahanası antioksidanlar açısından oldukça yoğun bir sebze. Diğer sebzelerde de olduğu gibi kanser türlerinden korunma da destek alabileceğimiz bir besindir. Özellikle akciğer, mide ve kalınbağırsak kanserlerinde etkili olduğu yapılan çalışmalarla tespit edilmiştir. 

Bu sebzenin tek sıkıntısı turpgillerden olması dolayısı ile vücutta iyot emilimini bir miktar olumsuz etkilemesidir. Bu sebeple haftada 3 defadan fazla tüketilmesini tavsiye etmiyoruz. 

Peki Brüksel lahanası ile neler yapabilir, hangi yemekleri pişirebiliriz derseniz;
Aslında lahananın ve diğer sebzelerin kullanıldığı bütün yemek çeşitlerinde kullanılabilir. Afiyet olsun.
·         Zeytinyağlı Brüksel lahanası yemeği
·         Yumurtalı lahana
·         Lahana çorbası
·         Lahanalı börek
·         Parça etli lahana yemeği
·         Lahanalı fırın güveç
·         Haşlama lahana ile yoğurtlu salata



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...