Ana içeriğe atla

BUĞDAY RUŞEYMİ NEDİR?




Biraz sağlıklı beslenmeye ilgisi olan herkesin bilmese de duyduğu bir besin olan buğday ruşeymini anlatıcam size. Nedir bu ruşeym? Ne işe yarar? Nerelerde kullanılabilir? Nasıl elde edilir? 



 Beberoğlu markasının bu detaylı grafiği bize buğday tanesini oldukça güzel özetlemiş. Buğday tanesinin altındaki o minnacık şey ise RUŞEYM.


Buğday ruşeyminin en kısa tanımı şudur: Buğdayın kalbi. Buğdayın embriyo denilen kısmında yani buğdayın filizlenen kısmında bulunur. Besin değeri oldukça yüksektir. Tam bir E vitamini ve B vitamini deposudur. Aynı zamanda amino asit örüntüsü açısından kalitelidir. Protein oranı yüksektir.
Buğday tanesi fabrikada kepeğinden ayrılırken bu bölümde maalesef ayrışır. Dolayısı ile beyaz un veya beyaz ekmek yiyorsanız ruşeym yemiyorsunuz demektir. Son yıllarda ruşeymin faydası biz beslenme uzmanları tarafından fazlaca vurgulanmaya başlandı. Tabi ki talep arttı. Ve artık hemen hemen her büyük markette un reyonlarında buğday ruşeymi satılmaktadır. Ayrıca 1 ton buğdaydan 1 kg ruşeym elde edilir. Yani oldukça kıymetli de bir besin maddesi. 

Ruşeymi kullanmanızı tavsiye ediyorum. Başta bağışıklık sistemi olmak üzere, sinir sistemine, sindirim sistemine, cilt sağlığına, beyin sağlığına karşı olumlu etkileri vardır. Lif oranı yüksektir. Yani tok tutar. Kalorisiz bir besin değildir. Kalorisi vardır. Dolayısı ile 1-2 kaşık kadar kullanılması günlük olarak yeterlidir. 

NASIL KULLANABİLİRİZ?
Buğday ruşeymini unu kullanacağınız her yerde kullanabilirsiniz. Aslında en sağlıklısı ruşeymi çiğ olarak tüketmektir. Isıl işlem uygulanmadan ruşeymden daha fazla fayda sağlayabilirsiniz. Ancak çorbalarınızın içinde, ekmek veya poğaça yaparken hamurunda, kek veya tatlı pişirirken unun yanında kullanabilirsiniz. Çiğ halini cacıkların içinde veya direkt olarak yoğurdun üzerine kullanabilirsiniz. Dolma veya sarma yaparken harcının içinde, makarna sosunun üzerinde, et veya tavuk harcının içinde kullanabilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...