Ana içeriğe atla

KARŞI KONULAMAZ YEME İSTEĞİ VE LEPTİN DİRENCİ




Bazılarımız için yemek yemek sadece acıkınca yapılan bir davranış değildir. Aç, tok fark etmeden her fırsatını bulduğunda yemek yiyenler, yapılan hiçbir ikramı geri çeviremeyenler, aklında sürekli yemek olan, tüm sosyal aktivitelerini yemek yeme üzerine kuran kişiler var. Eğer sizde böyle bir durum yaşıyorsanız bunun normal olmadığını bilmelisiniz. 

Bu istek neden olur?
Vücudumuzda açlık tokluk mekanizmasını dengeleyen önemli 2 hormon vardır. Leptin ve ghrelin
Leptin hormonu vücudumuzda bulunan yağ dokusundan üretilir. Kandaki seviyesi yükseldiğinde TOKLUK hissi verir.  Bu sayede alınan kalorinin yeterli olduğu ve bundan sonra alınacak kalorilerin yağ olarak depolanması için vücudu uyarır. 

Leptin salınımını etkileyen en önemli etkenlerden biri uykudur. Uyku esnasında leptin hormonu yüksek seyreder ve uykulu iken açlığımızı bu sebeple hissetmeyiz. Gün içinde az uyuyan kişilerde(8 saatten az) ,yani uykusuz kalındığında, leptin miktarı düşer. Bu da gün içinde daha fazla açlık çekmemize sebep olur.
Yağ dokumuzdan salgılanan leptin obez bireylerde fazla salgılanmaktadır. Aslında mantıken daha fazla leptin daha az iştah olması gerekirken, obez bireylerde bu düzen böyle işlemez. Eğer bir bireyde daha fazla leptin daha fazla iştah gibi bir durum oluşmaya başladıysa burada LEPTİN DİRENCİnden söz etmeliyiz. Leptin direnci vücudumuzun leptin hormonuna karşı oluşturduğu dirençtir. Hormon beynimiz tarafından algılanamaz ve leptin yükselse bile iştah kapanmaz. Tıpkı insülin direncine benzer bir  mekanizma oluşturan leptin direncini kırabilmek için kişi mutlaka kilo vermeli, düzenli egzersiz yapmalı, düzenli uyumalıdır. Eğer sizde kilo veremiyor, fazla iştah problemi yaşıyorsanız mutlaka bir uzmandan destek almalısınız. 

Sağlıklı ve fit günler dilerim. 

SÜREKLİ YEME İSTEĞİ NEDEN OLUR? yazısı için TIKLAYINIZ 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...