Ana içeriğe atla

ZAYIFLAMA SÜRECİ – ERİYEN KİLOLAR NE OLUYOR?





Kilo vermeye karar verdiniz. Diyetisyeninizin kapısını çaldınız. Vücut analiziniz alındı, yaşam tarzınız sorgulandı, sizden detaylı kan tahlili istendi ve sonucuna göre size uygun bir diyet programı hazırlandı. 1. hafta 2. hafta derken kilolarınız bir bir gitmeye başladı. Peki bu süreçte vücudunuzun içinde olan değişimler neler biliyor musunuz?         
Zayıflamanın fizyolojisine baktığımızda bizi temelde 2 başlık karşılar. Birincisi günlük aldığınız toplam kalorinin ne kadarını yaktığımızdır. İkincisi ise aldığımız kalorinin karbonhidrat, protein ve yağ oranlarının ne olduğudur.  Gün içinde düşük kalorili besleniyor olabilirsiniz. Ancak tek başına düşük kalorili beslenmek özünde hiçbir işe yaramaz. Aldığınız kaloriyi karbonhidrat, protein ve yağ oranına dikkat ederek kısmanız ise çok işe yarar. Bu durum kişiden kişiye değişse de genelde karbonhidrat tüketimini sınırlandırıp, protein tüketimini ılımlı şekilde yükseltmek kilo kayıp sürecinde işimizi kolaylaştırır. Ayrıca alınan karbonhidratın türü de son derece önemlidir. İnsülin salınımını artırmayacak veya ılımlı artıracak gıdaları tüketmek gerekir. Örneğin yulaf, karabuğday, baklagiller,  çavdar ekmeği, kabuklu meyveler (elma, ayva), bulgur, kepekli pirinç gibi.

DİYET MONOTONLUK SEVER

Sirkadiyan ritim diye bilinen biyolojik ritmimiz kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazımız sabah 7’de kahvaltı yapmaya alışıktır. Bazılarımız ise sabah 10’da kahvaltı yapar.  Bazımız sık acıkır, bazımız ise açlık süresini daha uzun tutabilir. Yatış, kalkış saatlerimiz,  yeme içme saatlerimiz bizim biyolojik ritmimizi belirler. İşte bu ritme uygun davranırsak zayıflama sürecimiz daha sağlıklı ve hızlı devam eder.  Monoton bir şekilde hemen hemen her gün aynı saatte öğün ve ara öğün yaparsak, her gün aynı saatte yatıp kalkarsa metabolizmamız daha düzgün çalışır. Bu zayıflama sürecimizi olumlu etkiler.
BAĞIRSAKLARINIZ İYİ ÇALIŞSIN
Belki de zayıflama sürecindeki en önemli faktörlerden biri de tuvalete düzenli olarak çıkabiliyor olmaktır.  Kalori ve yağ kısıtlı menülerde hassas bağırsaklar hemen etkilenip tuvalete çıkış süresi uzar. 2-3 gün yapılamayan ve sertleşen dışkı hayatı konforsuz kılar. Tüketilen gıdanın posasının boşaltılamaması ise zayıflama sürecini olumsuz etkiler.  Bu sebepten dolayı sıvı tüketiminin yüksek olması, posa tüketiminin iyi olması (meyveler, salata, tam tahıllı ürünler, yulaf gibi)  işimizi kolaylaştırır. Form çaylardan dönem dönem destek alınabilir. Ancak rutin bir şekilde günde 1-2 fincan form çay tüketilmesini tavsiye etmiyorum. Bu durum bağırsak tembelliğini kronikleştirebilir. Probiyotik destekler  (kefir, yoğurt ve probiyotik takviyeler) alınabilir.
 ERİYEN KİLO NEREYE GİDER?
Zayıflama sürecinizde uyguladınız program sağlıklı ve uygun değil ise vücudunuzdan kas kaybı olur.  Yani protein dokunuz yıkılır. Bu durum ilerleyen yıllarda size sağlık sorunları oluşturur. Ancak doğru bir program ile zayıfladıysanız vücudunuzda yağ ve bir miktar su kaybı oluşur. Suyu idrar, dışkı ve ter yolu ile kaybederiz. Eriyen yağlar ise bir miktar suya, korbondioksite ve hücrelerde enerjiye döner. Yağ enerjisini vücut kullanır.  Açığa çıkan su ise yine idrar, dışkı, ter ve solunum esnasında buhar olarak kaybedilir.  Yani kilolar havaya karışır.
Sağlıklı ve fit bir ömür için fazlalıklarınızın havaya karışmasını dilerim.
 
UZMAN DİYETİSYEN BAŞAK KEFELİ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİDE AMELİYATI SONRASI BESLENME TAVSİYELERİ (DUMPİNG DİYETİ)

Midenin bir bölümün veya tamamının çıkarıldığı ameliyatlar sonrasında yiyecekler tüketildiği gibi ince bağırsağa geçiş yapar. Bu durum hastalarda bazı şikayetlere sebebiyet verir. Karın ağrısı, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, terleme, yorgunluk, halsizlik, yüzde kızarıklık, çarpıntı, ishal, hipertansiyon, kan şekerinde ani yükselme gibi şikayetler yaşanması oldukça normaldir. Bu rahatsızlıklar ameliyatı takiben 2-5 yıl kadar sürebilir. Ancak bu süreci daha konforlu geçirmek için beslenmenizde dikkat etmenizi önerdiğim önemli noktalar vardır.  Öğünlerinizi küçük miktarlara bölerek ve yayarak tüketin. 3 ana 3-4 ara öğün tüketmek iyi gelecektir. En önemli kural çok iyi çiğnemektir. Ağzınıza aldığınız lokmayı 20-25 kere çiğneyin. Ağzınızda iyice erisin. Oldukça yavaş yemek yemeğe çalışın.   Şeker ve şekerli besinleri tüketmeyin. Proteinli besinleri tüketmeniz çok önemli. Yemeğinize ilk proteinleri yiyerek başlayın (yumurta, peynir, yoğurt, kıyma, tavuk gibi) Yeme...

RAMAZANDA TATLIYI NE ZAMAN VE NASIL YİYELİM?

İftar sofrasının bir köşesinde tatlının yeri hep hazırdır. Gün içinde düşen şekeri dengeleyebilmek için vücudunuz, beyniniz kısacası bütün hücreleriniz size “tatlı ye!” komutu verir. Daha yemeği bitirir bitirmez tatlıya geçiyorsanız aman dikkat! Tatlının yeri ve zamanı vardır.  İftarda özellikle sakin sakin yemek yenilmesini tavsiye ediyorum. Orucumuzu açtıktan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ardından ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemeğimizi de sakince bitirip bol sıvı tüketmeliyiz. Mideden doyma sinyallerinin beynimize ulaşması en az 15 dakika sürer. Eğer siz bütün yemeğinizi 10 dakika içinde yiyip bitiriyorsanız yemekten tatmin olmanız çok zordur. Eğer yemek sürenizi 15 dakikanın üzerine molalar, dinlenmeler ile çıkarabilirseniz hem daha az besin tüketerek doyacaksınız, hem de mide şikayetleri yaşamayacaksınız.  İftar sofrasında meyve ve tatlı olmamalı! İftarınızı bitirdikten sonra vücudunuza, midenize en az 1 saat vakit tanımalısınız. Bu esnada kan şekeriniz düzelecek, m...

SAÇ DÖKÜLMESİNDE BESİNSEL NEDENLER

Saç dökülmesi bayanları da bayları da yakından ilgilendiren bir konu. Saç uzmanlarının söylemi günde 100 tel saçın dökülmesinin normal olduğu. Ancak saçların seyrekleşmeye başlaması, günde 100 telden daha fazla   telin dökülesi, saçın incelmesi doğal bir durum değil. Stres, yetersiz saç bakımı, kullanılan saç ürünlerinin uygunsuz oluşu saç dökülmesinde etken. Ancak beslenme de en az bu saydıklarım kadar saç sağlığında önemlidir. Saç, kaş,kirpik sağlığı denildiği zaman aklımıza gelmesi gereken belli başlı besin maddeleri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz; ·          DEMİR Demir, en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral. Bu mineralin eksikliği ne yazık ki ülkemizde her 2 kadından 1’inde görülüyor. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşlarımız bu durumdan hemen etkileniyor. Son zamanlarda yaşadığınız halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlen...